8 Maddede Ayrılma Kaygısı

Ayrılık Anksiyetesi

Ayrılık kaygısı, birçok kişi için oldukça yaygın bir deneyimdir. Bu tür anksiyete, bir kişinin sevdiklerinden veya alıştığı bir ortamdan ayrıldığında yaşadığı yoğun kaygı ve stres hissidir. Her ne kadar ayrılma kaygısı özellikle çocuklar için sıkça tartışılan bir konu olsa da, yetişkinler de bu durumu deneyimleyebilir. Bu ayrılık genellikle bir çocuğun anne babasından ayrılması, bir öğrencinin okula gitmesi veya bir yetişkinin uzun süreli bir ilişkiden ayrılması gibi durumlarla ilişkilendirilebilir. Ancak, ayrılık kaygısı yaşamın farklı aşamalarında her yaştan kişiyi etkileyebilir.
Ayrılık kaygısı ; bireyin temel bağlanma figürlerinden ayrılma ya da ayrılma beklentisi durumlarında aşırı kaygı yaşamasıdır. Ayrılma kaygısının oluşumu bağlanma şekilleri ile ilişkilidir.
Buna göre;
1 – Nesne İlişkileri Bağlamında
Bağlanılan nesneden ayrıldıktan sonra oluşan stresle başa çıkma biçimimiz, çocuklukta duyguların düzenlemesinde ve güven duygusunu hissetmemizde ana rol oynamaktadır. Bakım veren kişi ya da kişilerle kurulan ilk ilişkilerimiz daha sonra kurulacak yakın ilişkilerimizin temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle bakım veren-bebek arasında oluşan bağlanma biçimi önemlidir. Ancak bu kaygının temel nedenleri karmaşıktır ve her birey için farklı düzeyde deneyimlenir. Çünkü her bireyin olayları yorumlama biçimi farklılık gösterir.
2 – Güven Duygusu
Çocuklar için, ana-baba veya bakıcılarına olan güven ve bağlılık duygularının gelişimi önemlidir. Bu güven duygusu gelişmediğinde veya güçlü bir bağ oluşturulamadığı zaman, ayrılık kaygısı riski artmaktadır. İlerleyen yaşlarda, güvenli bağlanma duygusu tam olarak gelişemediği için, bu bireylerin partnerleri ile olan ilişkisine de yansıyabilmektedir. Örneğin; annesi tarafından terk edilmiş bir erkek birey, ilerleyen yıllarda kadınlar tarafından terk edilmekten korktuğu için bir ilişki içerisine girmekte zorlanabilir, ya da ilişki devam ederken ‘’ya bir gün giderse’’ korkusu ile yaşayabilir. İnsanlar genellikle uzun süreli ilişkilerin sona ermesi veya boşanma gibi ilişki kayıpları sonucu ayrılık kaygısı yaşayabilmektedirler.
3 – İlişkiler Açısından
Bu tür ayrılıklar, kişinin kendini yalnız ve hüsrana uğramış hissetmesine neden olmakla birlikte ileri dönem ilişkilerinde çekingen davranmalarına, bağlanma güçlüğü çekmelerine neden olabilmektedir. Buradan hareketle, daha önce yaşanan travmatik ayrılık ve terk edilme deneyimleri, gelecekteki ayrılık durumlarında ayrılma kaygısı yaşama olasılığını artırabilmektedir.Bununla birlikte insan güvende hissettiği, konfor alanı olarak kabul ettiği ortamdan ya da güvenli olduğuna inandığı çevreden ayrıldığında ayrılık kaygısı geliştirebilmektedir. Çünkü birey artık konfor alanından ayrılmış, güvenlik algısı kesintiye uğramıştır.
4 – Bazı Kaygı Belirtileri
Ayrılık kaygısı yaşayan bir kişi, çeşitli duygusal, fiziksel ve davranışsal belirtiler deneyimleyebilir. Bu belirtiler, ayrılık durumunun türüne (ortamdan,çevreden,kişiden), ciddiyetine ve kişinin yaşına bağlı olarak değişebilmektedir. Ancak yaygın olarak gözlemlenen bazı değişiklikler şunlardır; uykusuzluk veya aşırı uyuma, ayrılık kaygısı yaşayan kişiler arasında yaygın görülen bir belirtidir. Kaygı ve üzüntü uyku düzenini bozabilir. Bununla birlikte birey duygusal yemek yeme davranışı geliştirebilir. Ayrılma durumunda, kişi yoğun bir kaygı ve stres hissedebilmektedir. Çünkü birey için güvenli ortam, güvenli kişi, konfor alanının devamlılığı ortadan kalkmıştır. Birey bir sonraki yaşamının nasıl olacağı hakkında güven duygusuna değil, belirsizlik korkusuna sahiptir. Bu duygusal tepkiler, ayrılmadan önce veya sonra ortaya çıkabilirler.
5 – Ağlamak, İlk Duygusal Tepkimizdir
Bireyler genellikle sevdiği birisinden ayrıldıklarında ilk duygusal tepkileri ağlama nöbetidir. Bu durum, bebeklerden ergenlere kadar farklı yaş grupları için geçerlidir. Ayrılık kaygısı ile birlikte bazı fiziksel belirtiler de gözlemlenebilmektedir. Bu belirtiler arasında baş ağrıları, mide ağrıları, titreme, nefes darlığı, bulantı ve kusma gibi fiziksel belirtiler gözlemlenebilmektedir. İlerleyen zamanlarda yetişkinlerde kaygıya bağlı olarak sosyal izolasyon, içe kapanma ve ilişkilerde geri çekilme gibi davranışsal belirtiler gözlemlenebilmektedir.
6 – Endişelenmeyin, İyi Hissetmek Mümkün.
Ayrılık kaygısıyla başa çıkmak için birçok etkili yöntem vardır. Bu yöntemler, kişinin yaşına ve durumuna bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir. Bu yöntemlerin başında duygusal destek gelmektedir. Ayrılma kaygısı yaşayan kişilerin duygusal destek alması önemlidir. Aile üyeleri, arkadaşlar ve psikologlar bu konuda destek sağlayabilirler. Sonrasında ise güven inşa etmek hayati değere sahiptir. Çünkü bağlanmanın temeli güvenden geçmektedir.
7 – Pozitif Değişiklikleri Önceleyin.
Birey güvenli bağlandığı nesneden ayrılsa dahi, güven ve bağlanma ilişkileri güçlendirilmiş ise, ayrılık kaygısını azaltmada önemli bir beceri kazanmış olacaktır. Bireylerin bu süreçte başvurması gereken bir diğer yöntem ise hayatında pozitif değişiklikler yapmasıdır. Bu değişiklikler kaygının etkisini hafifletebilmektedir. Yeni hobiler edinmek, sevdiği ve ilgi duyduğu şeylere daha fazla vakit ayırmak, spor yapmak bu değişikliklere örnek olabilir.
8 – Kaygının Altında Yatan Farklı Nedenleri Görmezden Gelmeyin.
Tüm bunlara rağmen kaygılar hala azalmadıysa ya da pozitif yönde bir değişiklik olmadıysa, ayrılma kaygısının varlığını sağlayan, anlamlandıramadığımız duygular ve altta yatan ve süregelen farklı korkularımız olabilir. Bu durumda profesyonel yardım almak hem ilişkileriniz açısından hem de psikolojik sağlamlık açısından önemlidir. Eğer ayrılık kaygısı ciddi bir soruna dönüşürse, lisans mezunu psikologlardan yardım almak önemlidir. Uygun psikoterapi yöntemi ile, ayrılık kaygısını yönetmek, azaltmak ve başa çıkmak mümkündür.
Sonlandırırken ;
Ayrılık kaygısı her yaştan kişiyi etkileyebilen yaygın bir sorundur ve başa çıkmak zaman alabilir. Kendinize izin vererek ve iyileşme sürecinin doğal bir şekilde ilerlemesini sağlayın. Ayrılıklar bizim için büyük bir duygusal yük taşıyabilir. Ancak duygusal destek, güven inşası, pozitif değişiklikler ve profesyonel yardım gibi yöntemlerle süreci öğrenerek, değişerek ve gelişerek geçirmeyi seçebilirsiniz.
Unutmayın, her birey farklıdır ve ayrılık kaygısı herkes için farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş bir yaklaşım ve sabır önemlidir.

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1778483″>https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1778483

Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2022; 14(1):46-56 DOI: 10.18863/pgy.940071

https://dergipark.org.tr/tr/pub/sobad/issue/65713/989592

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Call Now Button