Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Nedir ?

Hastalık hastalığı (hipokondriyazis) nedir?

Hastalık Hastalığı Nedir?

Neredeyse çoğumuz bir yerimiz ağrıdığında ya da sızladığında ‘’acaba hasta mıyım?’’ düşüncesine kapılmışızdır. Hatta bazılarımızın bunu fazla abartıp her ağrıda ya da sızıda doktora gidip bir şeyi olmadığından emin olmak için muayene olmuşluğumuz bile vardır. Bazı durumlarda bedensel rahatsızlık olmadığı doktor tarafından söylenir fakat inanmayız. Hasta olduğumuza ve doktorumuzun bizden gizlediğine inanırız. Aslında bu durumdaki asıl endişemiz her ne kadar sağlıklı olsak da sağlığımızın bozulacağı endişesidir.

Bu korkunun adı halk dilinde ifade edecek olursak Hastalık hastalığı ya da pek azımızın bildiği adıyla hipokondriyazi’tir. Hastalık hastalığı, obsesif kompulsif bozukluklar ile karakteristik özellik gösterir. Tıpkı kirlenme takıntısı, temizlik takıntısı, dini ve cinsel takıntılarda olduğu gibi; burada da hastalanma takıntısı söz konusudur. Hastalık hastalığı toplumda her yaş ve cinsiyetteki bireyde görülen bir olgudur. Bununla birlikte, 20’li yaşlardan itibaren biraz daha sık görülmektedir. Görülme sebeplerini sayacak olursak; düşük sosyo-ekonomik durum, benmerkezci kişilik özellikleri ve takıntılı kişilik özellikleri sebeplerinden bazılarıdır. Hastalık hastalığı, Ruhsal Bozuklukların Tanısal El Kitabı’nda (DSM-V) Somatoform Bozukluklar yani bedensel belirti bozuklukları içerisinde değerlendirilmektedir.

Bu takıntıdan muzdarip bireyler, vücudunu gereğinden fazla dinler ve her yakınmada bir hastalığı olduğunu düşünür, internette sürekli araştırmalar yapar okuduklarının içerisinden kelimeleri adeta bir cımbızla çeker ve kendi kendine tanı koyma gayreti içerisindedir. Oysa gerçekte bedensel olarak herhangi bir rahatsızlıkları olmamasına karşın yakınmaları hastalık belirtisi olarak değerlendirirler. Kısacası her an hasta olma korkusu ile sürekli olarak  meşguldürler ve belirtilerin yanlış yorumlanması ile hastalığa kesin olarak yakalandıklarını düşünürler. Çoğunlukla tek bir uzman görüşü ile yetinmeyip birden fazla doktora danışıp hastalıkları ile ilgili ayrıntılı bilgiler alma eğilimi de oldukça sık görülen bir davranıştır. Bazı durumda bireyler öyle bir duruma gelirler ki, gittikleri doktorların yeterince iyi bilmediğini düşünürler.

Hastalık Hastalığı Neden Olur?

Psikodinamik yaklaşımlar açısından bir kavram olarak hipokondriyazis yukarıda da belirtildiği üzere daha geniş tanım aralığı bulunan somatizasyon yani bedensel terimi ile kavramsallaştırılmıştır. Araştırmacılar hipkondriyazis’i iki açıdan ele almıştır. Cinsel, agresif ve oral dürtülerin varlığına alternatif bir yol olarak düşük benlik saygısına karşı geliştirilmiş bir ego savunma mekanizmasıdır.

Freud’a ise hipodondiyazis’i (hastalık hastalığı) cinsel libidonun (içsel yaşam enerjisi) dışsal nesnelerden geriye çekilmesi nedeniyle, libidonun narsistik (benmerkezci) kişiliğe geçişi olarak ifade eder. Başlangıçta bu libido (içsel yaşam enerjisi) boşalımı narsistik(benmerkezci) fantezilerle ilişkiliyken zaman içinde kendini bedensel belirtilere bırakması, bunun sonucunda da bu değişikliğin hipokondriyak belirtiler olarak ortaya çıktığını öne sürmüştür. Hastalık hastalığı bastırılmış öfke nedeniyle ortaya çıkar. Bu kişiler, bir başkasına duydukları ve bastırılmış olan öfke dolu düşünce ve duygularını farkında olmadan yer değiştirme mekanizması aracılığı ile bedenlerine yöneltirler. Bir diğer altta yatan neden ise, çocukluk döneminde yaşanan olumsuzluklar ve travma anılarıdır. Araştırmalar; annesinden ayrılan, annesinden uzun süre ayrı kalan, ihmal edilen ya da kötü muameleye maruz kalan çocuklarda ileriki yaşlarda hastalık hastalığına yakalanma riskinin yüksek olduğunu göstermiştir.

Öğrenme Kuramları Açısından bakıldığında psiko-sosyal örenme süreçlerimiz bu bozukluğun ortaya çıkmasında bir diğer önemli etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada hastalık rolünün öğrenilmesiyle sosyal ilginin, iletişimle ya da başka türlü ikincil bir kazançla hastalık rolünün pekişmesi durumu söz konusudur. Semptomlar(belirtiler) başa çıkılamaz ve çözülemez görünen sorunlarla karşılaşan bir kişi için hasta rolü bu sorunlardan bir kaçış yoludur. Sorumluluk baskısı ortadan kalkmıştır. Gelecekteki sorumlulukları ertelenmiştir. Sonuç olarak hasta gündelik görev ve sorumluluklardan muaftır. Tam anlamıyla istenen kazanç sağlanmıştır.

Bilişsel açıdan baktığımızda hipokondriyazis direkt olarak algısal ve bilişsel anormallik olarak değerlendirilmektedir. Bu pencereden bakıldığında danışanlarda üç farklı bilişsel özellik görülmektedir.

  • Hipokondriyazisten muzdarip kişiler normal olan bedensel yakınmalarını fazla abartırlar ya da normalden daha önemli görürler.
  • Bu kişilerin normal olan bedensel fonksiyonlarına karşı artmış bir duygusal uyarılma mevcuttur.
  • Bu kişiler duygusal içerikli ve öznel terimlerin yerine içeriği kaba cümleler ve bilimsel terimler kullanırlar.

Hipokondriyazis olgularında kişilerin yakın dönemde yaşadığı travmatik yaşam olayı bulunmaktadır. Hastalığın oluşum mekanizmasını kısaca ifade edecek olursak ; ‘’travma esnasında oluşan yüksek stresin bedenselleştirilmesi’’ şeklinde ifade etmek mümkündür.

Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Belirtileri Nelerdir?
  • Hastalık Hastalığı olan kişiler, bedensel yakınmaların, fiziksel belirtilerin peşine düşerler. Kendilerinde bir hastalık olduğu yada başlayacağı şüphesiyle ilgili hekimlere sık giderler. Örneğin koşarken nefesi daralan bir kişi, kalbi yada akciğerlerinde bir hastalık olduğu korkusuyla kardiyoloğa başvurabilmektedir. Hekim tarafından hastaya ne kadar sağlıklı olduğu söylenir. Fakat hasta şüphesini tam olarak gideremez. Hatta bazı durumlarda hastalar hekimin kendisiyle ilgilenmediğinden, bir şeyleri gizlediğinden şüphelenerek başka bir hekime başvurur. Tetkik belgelerinde yer alan anormal sonuçları gördüklerinde ‘’hasta olduğunu ancak hekim tarafından gizlendiğini’’ düşünürler.  Endişeleri daha da artmaya başlar. Birey kaygıdan kurtulmak için hekim değiştirir. Birey için endişeden kurtulmanın diğer yolu da doktor tarafından hasta olduğunun söylenmesidir.
    • Hastalık hastalığı bulunan bu kişilere bedensel bir hastalığının olmadığı, psikolog ya da psikiyatriye gitmesi gerektiği söylenir. Birey için bunların hiçbir önemi yoktur. Kaçınma davranışı gösterir. İkisinden birisine gitse bile amacı tedavi olmak değil, hastalığının olmadığını psikolog veya psikiyatriden teyit ettirmektir. Bazı durumlarda hastalar doktorlara kocaman bir tetkik klasörü ile gelirler.
  • Klasörün incelenmesini ve kendisinde bulunan ‘’gizemli’’ hastalığa çözüm bulmalarını ister.
  • Kişilerin hasta olduklarını düşündüklerinde çoğu zaman bedensel belirtileri yoktur. Olsa bile çok ağır değildir. Ailesinde geçmiş hastalık öyküsü bulunuyorsa bunun hakkında orantısız düşünme mevcuttur.
  • Bedensel sağlık ile ilgili yüksek düzeyde kaygı durumu vardır. Kendisinin sağlık durumu söz konusu olduğunda fazlasıyla dikkatli ve tedirgindir.
  • Aile bireylerini yada hekimlerini sık sık arayarak kendi sağlıkları ile ilgili güvence vermelerini isterler.
  • Kişilerin tüm dikkati bedenlerine yönelmiştir. Sıklıkla kendi kendilerini muayene ederler.
  • Hipokondriyazis’i olan kişiler kimi zamanlarda hekimleri ile bilgi yarışına girebilirler.
Depresyon ve Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) İlişkilidir.

Hastalık Hastalığı’da depresyon sıklıkla görülen bir durumdur. Uyku bozukluğu, sosyal aktivitelere karşı istek azalması, umutsuzluk, karamsarlık sıklıkla belirtilere eşlik eder. Tüm belirtiler kişinin hasta olduğuna dair inancını pekiştirir. Bunun sonucunda daha fazla uyuma, hastalık yada hastalıklarla ilgili daha fazla düşünmeye sevk eder. Bunlarla birlikte kişinin toplumsal uyumu bozulur. Mesleki ve performans gerektiren işlerde işlevsellik alanında belirgin düşüşe neden olur. Çünkü kişinin enerjisinin odağı günlük işleri değil, bedenindeki yakınmalardır. Kişi tüm enerjisini zihninden bedenine kaydırır. Kaygıları ve yakınmaları sebebiyle sosyal ilişkiler sınırlandırılmıştır. Tamamen kopma yönünde seyir gösterir. Çünkü artık hastalık hastası kişi için en önemli şey sosyal ilişkileri değil hastalıklardır. Mesleki ve bireysel sorumluluk ve işler bu nedenle çoğunlukla aksar ve yapılan işin verimi düşüktür. Kişinin bedeninde duyumsadığı hastalıklar gündelik hayatında çoğu zaman kendini ifade etme biçimi haline dönüşebilmektedir. Durum bu noktaya geldiyse kişi vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım almalıdır.

Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Nedir?

Çözüm konusunda öncelikle unutulmaması gereken psikiyatr yada psikoloğun tutumudur. Hastalık hastalığı olan kişinin şikayetlerini kabul etmesi uygulanan yöntemlerin başarıya ulaşması için önemlidir. Hastalık hastası olan kişiler gerçekten ağır hastalıkları varmışçasına dehşet duyarlar. Bu nedenle bahsettiği bedensel yakınmalar görmezden gelinmemeli ve önemsiz görülmemelidir. Hastalık hastası kişiler kesinlikle numara yapmazlar. Kaygılarının altında yatan korku gerçektir. Böyle durumlarda yakınları kişiyi anlamaya çalışmalıdır. Korkusunu, korkusundan kaynaklanan davranışları hafife almaması, eleştirel ve suçlayıcı olmaması son derece önemlidir. Hastalık hastalığının çözümünde en önemli şey hastalık hastası kişinin psikiyatr/psikologla arasındaki güven ilişkisinin kurulmasıdır. Bununla birlikte güçlü terapotik bağın kurulmuş olmasıdır. Kurulan güvenli ilişkinin sonucunda psikoterapi ile hastalık hastalığının çözümü mümkün olacaktır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Call Now Button