Obsesif-Kompulsif Bozukluğa Yakından Bakmak: Belirtileri, Nedenleri ve Çözüm Yolları
Bu bozukluk Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’nda (DSM-V) Obsesif-Kompulsif ve İlişkili Bozukluklar adı verilen kategoride yer alır. Aynı zamanda bu bozukluk zamanı tüketen bir rahatsızlıktır. Sıkıntı yaratır ve normal rutini bozar. Bu nedenle ilişkileri ve günlük işlevleri etkileyen takıntılar şeklinde nitelendirilir.
Takıntılar, kişinin düşüncesine sızan ve aşırı derecede kaygı ve endişeye neden olan ısrarcı, tekrarlayan, istemsiz düşünceler ve imgelerdir. Kompulsiyonlar takıntının yarattığı kaygıları önlemek , azaltmak ve rahatlamak için sürekli olarak yapılan ve dışarıdan gözlemlenebilen tekrarlı davranışlardır. Aynı zamanda gizli zihinsel işlevlerdir. Genel olarak olabileceğinden korkulan durumlar gibi korkunç olayları sihirli bir şekilde önleme veya bunları engelleme niyeti taşırlar.
Obsesif-Kompulsif Bozukluğun Farklı Türleri Bulunur
Obsesif-kompulsif bozukluğun pek çok değişkeni bulunmaktadır. Çünkü obsesif-kompulsif bozukluk tanısı almış kişilerin düşünce ve davranışları önemlidir. Aynı zamanda kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tutarlıdır. Obsesif-kompulsif bozukluk ile ilişkili olarak görülen en yaygın belirtiler arasında kontrol etme, yıkama ve temizlik, düzeltme, tekrar etme, düşünceyi geri alma, istifçilik ve aşırı ahlaklılıktır. Ama obsesif-kompulsif bozukluktan yakınan bazı kişiler bu davranışları açık şekilde sergilemeyebilirler. Bu durum esasında ”pür obsesif-kompulsif bozukluk” (Pür OKB) olarak bilinmektedir.
Pür OKB Nedir?
Obsesif-kompulsif bozukluk tipleri arasında yaygın olarak karşımıza çıkmaktadır. Pür obsesif-kompulsif bozukluğu olan bireyler, başkalarına hatta bazen kendilerine de zarar verebilecek istenmeyen, zihne zorla giren korku verici düşünce ve imgelere sahiptir. Bu düşüncelerin içeriği çoğunlukla şiddet, ölüm ve cinsel içeriklidir. Pür OKB terimi tam olarak kompulsiyonların eşlik etmediği takıntı türüdür. Yani takıntılı davranışların eşlik etmediği OKB türüdür.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, pür OKB olan bireylerin aslında kompulsiyonları gerçekleştirdiğini ama bunların zihinsel kompulsiyon veya ritüeller gibi dışarıdan zor algılanan örtük davranışlar olduğu saptanmıştır. (Steketee, 1993; Freeston ve Ladouceur, 1997). Buna örnek olarak bireyler kaygılarıyla baş etmek için sık sık dua ederler. Ritmik olarak sayı sayar, belirli kelime ve cümleleri tekrar ederler. Ya da istenmeyen durumlarda uyarılma duygusu açısından cinsel bölgelerindeki duyumları aşırı derecede takip ederler. Bu durum bir bakıma kaygı ve şüphelerle zihinsel boyuttaki kompulsiyon düşünceleriyle başa çıkma durumudur.
Kontrol etme, sürekli temizlik, düzenleme, tekrar gibi zihinsel ritüeller, zihne zorla giren düşüncelerin sebep olduğu kaygı ve şüphelerden geçici rahatlama sağlar. Ancak zaman içerisinde rahatlama azalır. Kaygı düzeyi artar. Zihinsel ritüeller daha ayrıntılı ve zorlayıcı hale gelir.
Obsesif- Kompulsif Bozuklukta Yaşam Geçişleri Önemli Role Sahiptir
Obsesif-kompulsif bozukluğun belirtileri genel itibariyle yavaş yavaş başlar. Ama obsesif-kompulsif bozukluk belirtilerinin evde, okulda ve iş hayatındaki duygusal stres yaşadığımız zamanlarda alevlenmesi son derece normal bir durumdur. Çünkü çocuklukta fiziksel ve duygusal istismar, şiddetli çocukluk travmaları, ebeveyn kaybı, evden ilk kez ayrılmak, hamilelik, ebeveyn olma, , artan sorumluluk ve görevler, yas süreçleri, önemli sağlık sorunları gibi değişimler obsesif-kompulsif bozukluk belirtilerinin başlaması ve kötüye gitmesi için önemli nedenler olarak karşımıza çıkar.
Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’nda obsesif-kompulsif bozukluk ile ilgili olarak ”Obsesif-kompulsif bozukluğun temel özellikleri, tekrarlayan takıntılar ve kompulsiyonlardır. Bunlar zaman çalmaya (örneğin günde bir saatten fazla sürer) veya önemli sıkıntı veya bozukluğa neden olacak kadar ağırdır. Bozukluğun seyri sırasında bir noktada, kişi takıntı ve kompulsiyonlarının aşırı veya makul olmadığını fark edebilir.” (Amerikan Psikiyatri Birliği (APA), 2000, s. 456-57)
Obsesif -Kompulsif Bozuklukta Zihne Zorla Giren İmgeler Görülür
- Takıntılar, önemli ölçüde kaygıya neden olan ve uygun olmayan, zihne zorla giriyormuş gibi deneyimlenen ısrarcı düşünceler, imgeler, fikir veya dürtülerdir. Bu durum obsesif-kompulsif bozukluğu olan bireylerin kontrollerinde olmasını istemelerine rağmen, kontrol edemedikleri türdeki düşünce içerikleridir.
- Bununla birlikte bireyler bu düşüncelerin dışarıdan dayatılan düşüncelerin aksine, kendi zihinlerinin bir ürünü olduğunun da farkındadırlar. Obsesif-kompulsif bozuklukta takıntılı düşünce ve davranıştan kaynaklanan rahatsızlık, açıkça davranışlarla veya düşünce ritüelleri ile gizlice gerçekleştirilen kompulsiyonlar ile nötrlenmeye ve azaltılmaya çalışma çabasıyla sonuçlanır.
- Buradaki kompulsif ritüellerin veya davranışların temel işlevi takıntılı düşünceye eşlik eden kaygıyı azaltmaktır.
- Bu ritüeller, (örneğin pür OKB’da görülen ”geri alma kompulsiyonu”) kaygıyı kontrol etme, azaltma veya etkisizleştirme özelliğine sahiptir. Obsesif-kompulsif bozukluğu olan bireyler bu ritüelleri yaparken haz veya keyif almazlar.
- Genellikle kontrolün kendilerinde olduğu inancını pekiştirmek amacıyla istenmeyen bir durumu önlemek için yapmaya zorunlu hissederler. Her ne kadar kompulsiyonlar takıntının içeriği ile alakalı olsa, aşırıya kaçan davranışlardır.
Obsesif-Kompulsif Bozukluk Ne Değildir?
Obsesif-kompulsif bozukluğun ne olduğunu anlamak için, önce obsesif-kompulsif bozukluğun ne olmadığını bilmemiz gereklidir. OKB kaygılardan kök alarak gelişir. Bu kaygıların mantıksız olması ve görmezden gelinmesi halinde bireye kaygılı ve sinirli hissettirmesi açısından diğer kaygı bozukluklarından farklıdır. Neredeyse herkes, kendisini zaman zaman aşırı kaygılı hisseder. Ancak bu kaygıyı gerek obsesif-kompulsif açısından gerekse depresyondaki bireyde de görülebilen aşırı ama mantıklı kaygıdan ayırt etmek son derece önemlidir.
Bununla birlikte pek çok birey günlük hayatta;
- OKB’u olmasa da kompulsif davranış ve düşünceler gösterirler. Ayrıntılara, ince hesaplamalara, ölçülere çok dikkat ederler. Her şeyi doğru yapma ve kurallar konusunda aşırı kaygılıdırlar.
- OKB’da ise bireylerin kompulsiyonları anlamsız ve tekrarlıdır.
- Tek bir amaç içerirler. Kaygıdan kurtulmak…
Obsesif-Kompulsif Bozukluğun Belirtileri Nelerdir?
Obsesif-Kompulsif bozuklukta belirtiler çeşitli şekillerde açığa çıkarlar.
- Ancak en yaygın belirtileri arasında kontrol etme, el yıkama ve temizlik kompulsiyonları bulunur. Diğer belirtiler arasında ritmik sayma, simetri ve düzen ihtiyacı, cinsellik ile ilgili düşünceler, sürekli onay ihtiyacı ve istifçilik ritüelleri bulunur.
- Bununla birlikte bazı bireylerde obsesyonel yavaşlama söz konusudur. Bu durum, kompulsif ritüelleri ve en basit gündelik işleri bile ”en doğru, eksiksiz” şekilde yapma zorunluluğu doğurur.
- Bu bireyler hemen her gün temizlik, kişisel bakım, makyaj ve giyinmeye saatler harcarlar.
Obsesif-kompulsif bozukluğun belirtileri ve türleri çok çeşitlidir. Obsesif-kompulsif bozukluğu olan bireylerde bazen tek bir belirti görülür. Pek çok bireyde çok sayıda takıntı ve kompulsiyon görülebilmektedir. Obsesyon ve kompulsiyonlar bilinenlerin dışında kişiye özgü olarak da ortaya çıkarlar. Çünkü her bireyin zihin yapısı farklıdır. Dolayısıyla kişiye özgü obsesyonlar da görülür.
Obsesif-Kompulsif Bozukluğun Nedenleri Nelerdir?
Son yıllarda yapılan araştırmalara göre henüz kimse tam anlamıyla obsesif-kompulsif bozukluğa neyin neden olduğunu bilmiyor. Her şeyden önemlisi araştırmacılar, eksik parçaları arama ve birleştirme yolculuklarına devam ediyorlar. Henüz tam anlamıyla nedenleri bilinmese de, bilim bu konuda bir resim çizmeye çoktan başlamıştır.
Obsesif-kompulsif bozukluğun önemli çevresel etmenlerle birlikte;
- Genetik geçişli eğilim ve yatkınlıkların birleşiminden kaynaklandığı yüksek bir olasılıktır. Kalıtsal geçişler arasında beynin nörolojik yapısı yer alır.
- Çevresel etmenler arasında ise, psikolojik ve fiziksel travma, çocukluk dönemi ihmal ve istismarları, ailevi stres, anne-baba tutumları, hastalık, ölüm, evlilik, yalnız yaşamak gibi önemli yaşam geçişleri bulunur.
- Kalıtsal-biyolojik yatkınlıklar ve çevresel etmenler bir kıvılcımla birleştiğinde ise obsesif-kompulsif bozukluğu tutuşturarak harekete geçiren bir kibrit kutusu işlevi görür.
İlginizi çekebilir;
https://ethemucar.com/kaygili-kisilikler-hakkinda-9-onemli-bilgi/
https://ethemucar.com/ayrilma-kaygisi/
Obsesif-Kompulsif Bozukluk Genetik Midir?
- Obsesif-kompulsif bozukluğun ortaya çıkmasında genetik etkenlerin olası bir payı olsa da, araştırmacılar kesin olarak obsesif-kompulsif bozukluğa neden olan belirli bir genin olduğunu düşünmezler. Fakat bunun yerine birkaç genin birlikte aktive olmasının obsesif-kompulsif bozukluğa olan duyarlılığı arttırdığından şüphelenirler.
- Araştırmalara göre; kalıtsal etkenler gençlik döneminde başlayan obsesyonlara oranla çocuklukta başlayan obsesyonlarda daha etkili gibi görünmektedir (Abramowitz, Taylor ve Mc Kay, 2009).
Sonuç olarak obsesif-kompulsif bozukluk, en azından kısmen genetik geçişli olarak kabul edilebilir. Buna bir gösterge olarak; obsesif-kompulsif bozukluğun tek yumurta ikizlerinde, çift yumurta ikizlerine oranla yaygın görülmesidir. (Billett, Richter ve Kennedy, 1998) Elbette bu konuda net ve kesin sonuçlara ulaşmak için daha fazla araştırma gereklidir. Bununla birlikte konu ile ilgili araştırmalar halen devam etmektedir.
Obsesif-Kompulsif Bozukluğun Çözüm Yolları Nelerdir?
Obsesif-kompulsif bozukluk ile ilgili süreçler fazlaca belirsizlik içerir. Beyin yapısının obsesif-kompulsif bozuklukta önemli rolü olduğuna dair kanıtlar artmaktadır. Bununla birlikte çevresel ve gelişimsel değişimler belirtilerin ortaya çıkış biçimini ve şiddetini etkiler. Hangi etkenlerin obsesif-kompulsif bozukluğa neden olduğuna bakılmaksızın çözüm yolu adına umut vardır;
- Psikiyatri hekimlerinin muayenesi sonrasında koyacağı tanı çerçevesinde reçete ettiği ilaçlar ve beraberinde psikologlar tarafından uygulanacak Bilişsel Davranışçı Terapi ve EMDR (Göz Hareketleri İle Sistematik Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme, Shapiro-1984) terapisi ile olumlu değişiklikler sağlanabilmektedir.
- Hekimler tarafından uygulanacak olan tedaviler ve psikologlar tarafından uygulanacak psikoterapiler günlük yaşamdaki işlevselliğin gözle görülür şekilde artmasına yardımcı olmaktadır.
EMDR Terapisi Obsesif-Kompulsif Bozukluk Terapisinde Etkin Olarak Kullanılır
EMDR (Göz Hareketleri İle Sistematik Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme – Shapiro, 1984) Terapisi’nin pek çok psikolojik soruna yönelik geliştirilen onlarca uygulama protokolü bulunur. Kullandığımız bu protokollerden birisi de Obsesif-kompulsif bozukluğa yönelik geliştirilen TR-V OKB, (Trio View OKB) Türkçe ifadesiyle Üç Eksenli OKB protokolüdür.
- Bu protokol ile; öncelikle danışanın güvenlik ve kontrol algısı güçlendirilir. Daha sonra, bu güvenlik ve kontrol algısı günlük hayatında kullanabileceği şekilde pekiştirilmektedir.
- Sonrasında danışan, obsesyonlara ve obsesyonel düşünce ve duygu içeriklerine duyarsızlaştırılır. Bununla birlikte, danışan obsesyonlarını tetikleyen tetikleyicilere duyarsızlaştırılmaktadır.
- Tüm bunlarla birlikte danışan gelecekte olmasından korktuğu olası obsesyonel senaryolara da duyarsızlaştırılmaktadır. Danışan, tüm bunlara duyarsızlaştırıldıktan sonra duyarsızlaştırma çalışması yapılan konuların yerine olumlu inanç, duygu ve düşünceler EMDR Terapisi teknikleri ile işlemlenir.
- Böylelikle danışanların obsesyonel düşünce içerikleri kontrol edebilecekleri seviyeye inmesi sağlanır.
- Obsesyonel senaryosu azalan danışanların kompulsiyonları da azalmaya başlamaktadır.
- Böylelikle güven ve kontrol algısı güçlenen danışan, obsesyonel düşüncelere karşı kendisini daha güçlü, güvende ve kontrolün kendisinde olduğuna inanmaya başlayacaktır.
- Bu sayede obsesyonlar devam etse bile danışanlar, gündelik hayatlarında daha aktif ve işlevsel olarak devam edebilmektedirler.
Önemli Hatırlatma: Lütfen Dikkatle Okuyunuz.
Bu makale konu hakkında bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. Lütfen Google’da okuduğunuz içeriklerden yola çıkarak kendinize ve bir başkasına tanı koymaya çalışmayınız. Tanı ve tedavi hizmetlerinin yalnızca hekimler tarafından verildiğini unutmayınız. Ruh sağlığı hizmeti almaya ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız; psikiyatri hekimlerine ve lisans mezuniyeti psikoloji olan psikologlara başvurunuz…
Comments (4)
HARİKA KALEME ALINMIŞ.EMEKLERİNİZE SAĞLIK SEVGİLİ İBRAHİM ETHEM UÇAR.YALIN,ANLAŞILIR,ÖZ GAYET NET.TÜM KAFA KARIŞIKLIKLARINI ÖNLEYİP TANI İÇİN BAŞVURULDUĞUNDA TEDAVİNİN HARİKA GİDECEĞİNE DE BEN ŞAHSEN EMİNİM🍀
Değerli görüşleriniz için teşekkür ederiz. Saygılarımızla.
Çok beğendim. Başarılar dilerim
Teşekkür ederim.