Duygusal Açlığı 11 Maddede Anlamak

Duygusal Açlığı 11 Maddede Anlamak

İnsanlar için yemek yeme davranışı, temel fiziksel ihtiyaçların giderilmesi olarak algılanır. Yeme davranışı fiziksel ihtiyacı gidermek yerine duygusal açlığı gidermek için gerçekleştirilir. Duygusal açlık, bireyin yemek yeme ihtiyacı olmamasına rağmen, yemek yeme isteğidir. Bu durum bir bakıma, duygusal bir boşluğun içsel olarak hissedilmesi ve yerinin yiyecekle doldurulması eğilimidir.

1 – Duygusal Açlık Yeme Bozukluğu Değildir.
Bireyin kendisini rahatlatmak, sakinleştirmek, rahatsız eden duygularını bastırmak için yiyecekleri bir çözüm olarak görmesinin yanında, yöneldiği sürekli bir davranış haline gelir. Bu sebeple duygusal açlık çoğunlukla yeme bozukluğu ile karıştırılmaktadır. Duygusal açlık her yaş ve cinsiyette görülen bir durumdur. Duygusal açlığa hüzünlü ruh hali eşlik eder. Belki de aç olan bireyin midesi değil, duygularıdır.
2 – Yeme Davranışında Duyguların Rolü Önemlidir.
Duygularımız yeme davranışımızı etkiler. Olumlu duygular hissettiğimizde, başarı gösterdiğimizde, taktir edildiğimizde kısacası bizi mutlu eden her olayda, yemek yiyerek kutlamayı seçeriz. Hüzünlü olduğumuzda ise, genellikle yalnız kalmayı, şeker içeren besinleri tüketmeyi seçeriz. İlk durumda yemek bizim için bir ödül görevi görürken, ikinci durumda yeme davranışı bastırma, duygusal boşluğu doldurma görevi görür, bastırmaya çalıştığımız duygularımızı doyurma ihtiyacı hissederiz. Bu açıdan, duygusal açlık yeme dürtüsünün psikolojik boyutudur.
3 – Duygusal Yeme Davranışı Döngüseldir.
Duygusal açlığın yeme davranışıyla doyurulmaya çalışılması sonrasında pişmanlık ve suçluluk duyguları ortaya çıkar. Birey yeme davranışına engel olamadığı için sebebiyle ilerleyen zamanda fazla kilo sorunları ortaya çıkar. Bu duruma bağlı olarak beden algısı bozulmaya başlar. Kendisini beğenmemesi, bireyde öz güven kırılmasına yol açar. Bunun sonucunda birey sosyal ortamlarından uzaklaşarak kendisini yalnızlığa sürükler. Bu nedenle birey kendisini dış dünyadan soyutlar. Dış dünyadan soyutlanan birey aynı duyguları döngüsel olarak yaşar. Duygusal açlık hissetmeye devam eder. Bu döngü birey farkındalık kazanmadığı sürece değişmez.
4 – Hormonlar Önemli Role Sahiptir.
Duygusal açlığın bir çok nedeni vardır. Yaşadığımız ruhsal değişimlere paralel olarak salgılanan hormonların etkisi duygusal açlıkta önemli role sahiptir. Psikolojik süreçler bir takım kimyasallar sayesinde meydana gelirler. Çünkü mutlu olmamızı veya tam tersine sinirli, stresli, kaygılı hissetmemizi sağlayan dopamin ve seratonin hormonlarıdır. Bu hormonlar sayesinde psikolojik değişimler meydana gelir. Örneğin dopamin seviyesi düştüğünde hayatın aydınlığı kaybolmuş gibi hissederiz. Çünkü psikolojik olarak tükeniriz. Sonuç olarak moralsiz ve bitkin hissederiz. Aynı şekilde seratonin seviyesi düştüğünde ise kaygılı, sinirli, panik halde hissedebilirsiniz. Tüm bu psikolojik ve biyolojik süreçler nedeniyle duygusal yeme davranışı gelişir.
5 – Duygusal ve Fiziksel Yeme Davranışı Birbirinden Farklıdır.
Birey stresli, üzgün ve çaresiz hissettiği için vücuttaki seratonin ve dopamin normalden daha hızlı kullanılır. Bunun sonucu olarak bireyde açlık meydana gelir. İnsan vücudu bu kimyasalların yokluğunda oluşan boşluğu doldurma arayışına girer. Birey hissettiği boşluğu doldurmak amacıyla daha fazla şekerli (karbonhidrat) ve yağlı besin tüketmeye başlar. Bu durumda bireyin doyurmaya çalıştığı şey duygularıdır. Çünkü bu iki gıda türü beynimizdeki ‘’doyma’’ sinyali ile eşleşmiştir. Sonuç olarak bu durum kendisini fiziksel açlık gibi göstererek ortaya çıkar. Oysa fiziksel açlık bu durumdan daha farklı bir mekanizma ile işlemektedir.
6 – Belirtilerin Farkına Varmak Önemlidir.
Fiziksel açlık durumu başladığında vücudun kan şekerini dengede tutabilmek için aynı zamanda tükenen enerjiyi yerine koyarak aktif kalabilmek için karaciğerdeki şeker depolarını kullanmaya başlar. Çünkü kan şekeri azaldığında ellerde titreme, ağız kuruluğu, sinirlilik, sürekli terleme, bulanık görme ve baş dönmesi gibi fiziksel belirtiler gözlenmeye başlar. Şayet karnınız gurulduyor ve kasılıyorsa, fiziksel açlık hissediyorsunuz demektir. Eğer aniden bastıran şekerli, yağlı besinler yeme isteği varsa, bu duygusal açlığın işaretidir.
7 – Duygusal Yeme Farklı Nedenlerden Ortaya Çıkar.
Bireyin hissettiği duygusal açlık birçok farklı sebepten kaynaklanabilir. Stres, üzüntü, yalnızlık, çaresizlik, öfke ve endişe gibi psikolojik nedenler duygusal açlığın psikolojik nedenleri arasında sayılabilir. Duygusal açlık, çocukluk döneminden başlayarak yaşam boyu süren olumsuz duygusal deneyimlerle şekillenebilir. Örneğin, çocuklukta duygusal ihtiyaçların yeterince karşılanmaması, ilgi ve sevgi ve şefkat eksikliği, çocukken yaşanan travmatik olaylar veya kötü yaşam deneyimleri, kişinin duygusal açlıkla ilişkili bir davranış biçimi geliştirmesine ve bunu sürdürmesine yol açabilir.
8 – Duygularınızın ve Davranışlarınızın Farkında Olun.
Duygusal açlıkla mücadele etmek, bireyin duygusal zorluklarla başa çıkma becerileri geliştirmesini engelleyerek duygusal olarak güçlü bir birey olmasını engeller. Bu sebeple duygusal açlık anında hangi duyguların tetiklendiğini anlamak ve bunların farkında olmak bizim için önemlidir. Kendimize “Neden bu hissi yaşıyorum?” , ‘’Neden yemek zorunda hissediyorum?’’ diye sorarak duygularımızı fark ederek tanımaya ve duygularımızı kabul etmeye odaklanmamız önemlidir. Elbette yiyecek tüketmeden önce kendinize ‘’Gerçekten yemek yemeye ihtiyacım var mı?’’ diye sormak farkındalık kazanmamızı kolaylaştıracaktır.
9 – Sorunun Çözümü Mücadeleden Geçer.
Duygusal açlıkla baş etme sürecinde başarısızlıklar yaşanması son derece normal bir durumdur. Bunun size özgü bir başarısızlık olarak algılanmaması duygularımızın kabulü açısından önemlidir. Çünkü var olan olumsuz duygularımızın üzerine bir de ‘’başarısızım’’ duygusu eklememek açısından önem etmektedir. Duygusal açlıkla baş etme sürecinde çevremizden destek almak, sevilen aktivitelere zaman ayırmak mutlu olmayı sağlamak için harika bir yoldur.
10 – Duygusal açlık insanların hayatında farklı zamanlarda ortaya çıkan bir davranış bozukluğudur.

Bu durumla ilgili sağlıklı başa çıkma yollarının en başında yeme davranışını tetikleyen duygular konusunda farkındalık kazanmaktır. duygularımızı tanımak başa çıkma konusunda bize ciddi fayda sağlayacaktır. Başa çıkma sürecinde farklı alternatifler deneyerek süreci atlatmak ve bu süreçte kendimizi daha iyi tanıyarak daha üretken bir hayata adım atmak mümkündür.  Duygusal açlık, depresyon-kaygı-stres-yeme bozukluğu döngüsüne girdiğinde çözümü zorlaşır. Psikoterapi süreci uzun ve karmaşık hale gelir.

11 – Yazıyı sonlandırırken ; duygusal açlık duygusal ihtiyaçlarımızı gerçekten tatmin etmez. Hiçbir boşluğu gerçekten doldurmaz. Bununla birlikte uzun vadede psikolojik ve fiziksel sağlık açısından ciddi etkileri olacaktır. Kendinizi tanıyarak, duygularınızı fark ederek ve kabul ederek duygusal açlıkla başa çıkmanızı sağlayacak adımlar atmak daha sağlıklı, duygusal olarak daha dengeli, tatmin edici bir yaşam sürmenizi sağlayacaktır.
KAYNAKÇA :
https://npistanbul.com/duygusal-aclik-nedir

https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/duygusal-aclik-nedir

https://www.acibadem.com.tr/hayat/-duygusal-aclik–nedir/

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Call Now Button